4 Kasım 2017 Cumartesi

São Paulo Tecrübem


Masp müzesi
Kısaca Sao Paulo 
São Paulo, Brezilya'nın en önemli şehirlerinden birisi. Yaklaşık 12 milyon merkez nüfusu ve metropol alanları yani favellalarıyla beraber yaklaşık 25 milyon nüfusu bulunmaktadır. Güney Amerika'nın en büyük kentidir. Rio'ya 355 km uzaklıktadır.

Sao Paulo'ya nasıl gidilir?

Paulista Avenue
Sao Paulo'ya 2016'nın yaz ayında Swiss Air ile Zürih aktarmalı yaklaşık 800 dolar bir ücretle gittim. Ama şunu unumayın eğer aktarmalı gitmek istiyorsanız İsviçre, Almanya, İngiltere gibi ülkeler artan mülteci olayları nedeniyle "transit vize" isteyebiliyor. Eğer daha önce Schengen vizeniz veya ABD vizeniz varsa herhangi bir sorun yaşamazsınız. Yine de ben bu risklerle uğraşamam derseniz 1100 dolar civarı bir ücretle THY'nin İstanbul-Sao Paulo seferini tercih edebilirsiniz. Ah bu Avrupalıların gözü çıksın deyip, rotamızı veriyoruz Brezilya'ya. Brezilya Türkiye'den 90 güne kadar vize istemeyen bir ülke. Bu yüzden bu konuda onların alnından öpmek, Avrupalı'lara da bir taraflarımızı dönmek en adaletlisi olsa gerek.
Neyse sonuç olarak yaklaşık aktarma ile beraber 17 saatlik bir yolculuğun ardında Brezilya'ya vardım. Sao Paulo'da ya da oradaki insanların kısaca dediği gibi SP'de beni çok iyi, içten, sıcakkanlı insanlar karşıladı. Şimdi sizlere
burada nerelere gittiğimi, nerelerin önemli olduğunu, nereye gitmeseniz olacağını anlatacağım.

Buraya gitmeden olmaz!

MASP Müzesi

Öncelikle sizlere gitmeniz gereken yerleri birer birer aktarayım. İlk gittiğim ve mimari olarak çok beğendiğim yer MASP müzesi. Burası 2 katlı bir müze. 4 kolon üzerine oturtulmuş mimari açıdan önemli bir yer. Bura için Önemli nokta Salı günleri bu müze ücretsiz. Bu yüzden sıra olabilir fakat merak etmeyin sıra hemen gelir sonuçta burası müze ve içeride çok önemli sanatçıların yapıtları bulunmakta.
Axel ile Masp selfiesi


IBIRAPUERA PARK (PARK DE IBIRAPUERA)
İbirapuera'ya bir bakış

Ah ah bu park beni benden almıyor desem yalan olur! Gerçekten gerek doğası, gerek sakinliği, gerekse Brezliya insanın o verdiği sıcak enerjiyi bu parkta tabiatla birleştirince hayat size çok güzel bir deneyim yaşatıyor. Bu park tam anlamıyla gerçek bir şehir parkı. Burada ki en büyük tavsiyem ise kesinlikle bisiklet kiralamak. Bisiklet kiralamak yaklaşık saati 5 Real. Ayrıca göl kenarına gidip piknikte yapabilirsiniz. Kaykay yapan gençlerde fena değil ayrıca onlarıda biraz izleyin derim.  Ve ben çok sevmesem de bir "Coconut water" yani "Hindistan Cevizi" suyu içmek. Benim Peru'lu arkadaşım içip bitirip sonra parktaki çeşmeden içine tekrar su koyuyordu. Devir tasarruf devri tabi...
Ortadaki Axel Peurlu sapdaki Maria Eduardo (kısaca Mari)


CASA DA ROSAS
Casa da Rosas yani güllerin evi. Tarihi 100 yıl öncesine dayanan bu evde kentselleşme bu evin etrafında kurulmuş. Paulista Avenue üzerindeyseniz buraya uğramanızı tavsiye ederim. Şehrin pek bir geniş tarihi olmasada yinede kentselleşmenin bu kadar önemli olduğu günümüzde yapıların bir odak noktası etrafında nasıl kurulduğunun güzel bir öreneği bu bina. Her ne kadar kentselleşme artık bu şehirde tamamen yoldan çıksada yinede böyle örnekler  gidilip görülmeli.

                           

PINACOTECA
Şehrin eski tren istasyonunun tam karşısında kurulan bu müze tarihi eserleri ve sergi alanları
görülmesi gereken bir mekan. Yapı güzel bir şehir müzesi ve perşembe günleri giriş ücretsiz.


                            

BECO DO BATMAN
Belki de şehrin en renkli yeri diyebilirim. Brezilya sokakları bazı konularda farklılık gösteriyor. Bunların içinde bir önemli şeyse sokak grafitileri. Bu mekan için fazla söze gerek yok. Resimler her şeyi anlatıyor..

                             

TERAÇAO ITALIA

Şehri panoramik olarak görebileceğiniz harika bir yer. Buradan şehir manzarası ile güzel bir fotoğraf çektirebilirsiniz.


Sao Pauloda Ulaşım

Sao Paulo büyük bir metropol şehir ve her metropol gibi burda da metro mevcut. Dünya kupası sırasında bu metro ağı güçlendirilmiş. Tabi ulaşım fiyatı İstanbul gibi diyebiliriz. Metro jetonu 4 Real yani yaklaşık 4 lira. 1 Real 1 TL düşünebilirsiniz Bu arada. Merkezi yerleri tabiki Paulista Avenue ve Se istasyonu. Buralar Sao Paulo'nun atardamarları.
Ulaşım için en güzel yol kesinlikle Uber. Uber burada kullanılması çok kolay ve yararlı bir uygulama bu yüzden Sao Paulo'da Uber kullanırsan her yere rahatça gidersin. Fiyatlarda çok uygun diyebilirim.


Şehirle ilgili genel bilgiler

 Şehir genel olarak gündüzleri güvenli ama yankesicilik olaylarına dikkat etmek gerekir. Bu yüzden şehirde gece gezmek pek te tekin değil. Yolda yürürken elinizde telefonla yürümeyin mesela bir bisikletli telefonunuzu çarpabilir.
 Tekin değil derken gece hayatı kesinlikle kötü değil. Burada insanlar eğlenmeyi iyi biliyor diyebilirim. Rua Augusta caddesi üzerinde bir çok mekan mevcut. Buralardaki mekanlara gidebilirsiniz. Tabi çıkmışken Caipirinha içmeyi unutmayın.
 Futbol konuşursanız insanlarla iletişimiz kolay olur.
 Sokak barları meşhurdur en az bir kaçında takılın.
 İbirapuera Park'ta bir gün geçirmeden ayrılmayın.
Ulaşım için Uber uygulamasını mutlaka kullanın.
Pazar günü Avenida Paulista taşıt trafiğine kapalı olduğundan mutlaka orada bir tur atın. Bisiklete binin. Satıcılardan ufak tefek şeyler alın. Unutmayın sokak satıcılarında bile kredi kartı geçiyor bu şehirde.
Vila Madelena'da bir gece takılıp oradaki güzel mekanlarda maç izleyip, sıcakkanlı Breziya insanları ile sohbet edebilirsiniz.
Tipik yemeği olan rice & beams & meat yani pilav, fasulye ve etin beraber servis edildiği bu lezzeti denemeyi unutmayın. Kahvaltıda Coxinhas yemeyi unutmayın. Favorim olan Guarana'yı da mutlaka için. 
↠ Son olarak Güney Amerika'nın bu büyük kentinde kendinize güzel bir tecrübe yaşatın.
    São Paulo'nun gece görünüşü...

     Son Olarak Malandramente...

            


https://www.instagram.com/yasataa/


10 Ağustos 2017 Perşembe

Rakotz bridge (Rakotzbrücke) tecrübem



 Rakotz Bridge Nedir?
Rakotz bridge (Almanca Rakotzbrücke) veya bir diğer bilinen adıyla devil's bridge yani şeytanın köprüsü... 1860 yılında Kromlau'da Kromlauer Park üzerine Almanlar tarafından inşa edilmiş. Şeytanın köprüsü denilmesinin sebebi ise köprünün suda oluşan yansıması ile alakalı. Kısacası fantastik tarzda yer arayanlar için güzel bir mekan.


Rakotz Bridge'e Nasıl gidilir?

Gelelim hepinizin asıl merak ettiği noktaya acaba buraya nasıl gidilir? Gidebilir miyiz ki biz buraya? Aman burası dağ taş orman bizi yerler! Domuz vardır oralarda falan! Aslında hiç öyle değil, tamam bir zamanlar çok domuz varmış, fakat şu an Rakotz bridge gayet temiz havasıyla, temiz doğasıyla, büyüleyici görüntüsüyle Kromlau parkının tam ortasında bulunuyor. Yola çıkarken şunu aklımdan hiç çıkartmadım, yeşillik ve muhteşem doğanın bana vaat ettiklerini.
Şimdi bu yola çıkmadan önce herkes Maps.me uygulamalarını indirmeli. Bu uygulama bir çevrimdışı harita uygulaması. Yaptığım trekking  gezilerinde gerçekten çok işe yaramış bir uygulama. Peki gelelim benim ve arkadaşlarımın buraya nasıl gittiğine, bunu adım adım anlatayım size.

Adım 1
Ben bu yolculuğa öncelikle Dresden'den başladım. Tabi Rakotz Bridge yer olarak Dresden'e yakın fakat oradaki görevlilere Rakotz Bridge derseniz onların bu konudan pek haberleri yok. O yüzden sizin demeniz gereken yer Kromlau. Bu yolculuğa başlarken erken saatte başlamamız büyük bir avantajdı tabii ki. Tren saatleri aşağıda gördüğünüz gibi, bilet fiyatları yüksek olabilir. Fakat regional day ticket yani günlük sınırsız bölgesel bilet alırsanız sadece 25 euro ödersiniz üstelik grup olarak yola çıktıysanız mesela biz beş kişiydik ve toplamda 45 Euro ödedik. Fakat bu makine fiyatı eğer bilet ofisinden alırsanız 50 euro ödüyorsunuz. Tabii kesinlikle dönüş yolunu da sormayı unutmayın.
Regional day ticket'ı buradan satın alabilirsiniz.

  Erken kalkan yol alır dostlarım!
Adım 2
Tren yolculuğumuzda önce Dresden'den Görlitz'e vardık, ardından Görlitz'den Weisswasser'e ulaştık. Tren günümüzün en rahat ulaşım aracı diyebilirim gönül rahatlığıyla ve hatta bu konuda bence fikirizdir. İşte burdan sonra size iki imkan var; ya otobüs ya da doğa içinde yaklaşık 4,5 km bir trekking ziyafeti. Otobüsün numarası 257 ve 20 dakika aralıklarla mevcut. Macera veya bir yol hikayesini otobüste bulamazsınız bu yüzden yürümek her zaman en ilkel ama en maceraperest ulaşım yollarından biridir.
Bu yüzden biz de doğayı daha fazla hissetmeyi yani yürümeyi seçtik.


Weisswasser otobüs istasyonu (Tren istasyonunun hemen yanı)
Adım 3
Bahsettiğim Maps.me uygulaması işte tam burada devreye giriyor. Evet gördüğünüz üzere yaklaşık 4.5 km yol var köprüye ulaşmaya ama inanın bu yol sanki 4.5 metre gibiydi çünkü doğa öyle bir güzellik ki sen içinde yürürken o seni aslında uçuruyor. Bu mekan, ruhunun ve bedeninin en çok ihtiyacı olan şeyi -mutluluğu ve güzellikleri- hissettiriyor sana. Geriye yapman gereken tek şey haritaya bakmak ve yolları kaçırmamak. Ek olarak şarjınızı iyi koruyun! :)

Hayat kurtaran aplikasyon: Maps.me

Yukarıda çok güzel bir yol haritası görüyorsunuz peki gerçekte o gittiğimiz yollar nasıldı?

Yola ufak bir yerleşim yeri ile başladık.

Kromlau'nun içideki o şirin tren yolu.

İrili ufaklı birçok su birkintileri...

Sonsuz güzelliklerle dolu trekking yolu.


Turistik bir fotoğraf örneği. Bu mekan bir harika!


Yön levhaları işinizi kolaylaştırıyor.

Son Adım
Sonunda Rakotz Bridge'e vardık. Uzun bir yoldu fakat her şey için değerdi. Bazen en ufak bir mutluluk için uzun bir yolu göze almak, size tadılmaz bir mutluluk yaşatıyor. Yol boyunca sıkıntılar yaşadık mesela yemek konusunda yanımızda Hanuta gofret dışında yiyecek yoktu.:) Dönüş yolunda otobüsü bulamadık ve tekrar 5 km yürüdük ama her şeyden sonra o köprüyü görmek ve amacına ulaştığını bilmek duygusunu yaşamak gerçekten çok güzel. Her şey bir kenara dursun, örnek aldığım insanlardan biri olan Hasan Söylemez'in dediği gibi: "İnsan insana ve tabiata dokundukça insan kalır." Yorumu size bırakıyorum... 
Ve tabii ki son adım ise o anı ölümsüzleştirmek...


 Photo by:Fenasi


   instagram png ile ilgili görsel sonucu
Follow me!